16 Eylül 2009 Çarşamba

nobody puts baby on the corner


dün sabah Patrick Swayze'nin ölüm haberini okuduğumda sanki ailemden birini kaybetmiş gibi hissettim. Michael Jackson'da da aynı tepkiyi vermiştim. Dün gece Dirt Dancing'i gene izledim, kötü oldum görünce

çok büyük hayranları diildim belki ikisinin de ama bizim dönemimizin bu kadar tanınan bilinen insanlarını keybediyor olmak kendimi kötü hissettirdi gerçekten. yaşlandığımızı hissettim.

Bizim yaşlarımızda olup da Dirty Dancing'i izlememiş olan yoktur sanırım. izleyip de onlar gibi dansetmeyi istemeyen da azdır diye tahmin ediyorum. benim dans filmlerine özel bir ilgim var evet, o yüzden film arşivimde geniş yer tutarlar ama Dirty Dancing özel bir yere sahiptir. Dans filmlerinin klasiklerindendir. Bir erkeğin hem muhteşem dans edebildiğinin, hem de dans ederken seksi olabildiğinin kanıtıdır bence :))) zira Patrick Swayze kesinlikle seksi bir erkek diildir, hatta yürüyüşü felakettir ama dans ederken muhteşemdir - bir de muhteşem kalçaları vardır, dar siyah kotunun içinde :))))

ya da Ghost'un zamanımızın en büyük klasiklerinden birisi olduğunu sanırım herkes kabul eder.
ben Kuzey ve Güney'i hatırlıyorum dizi olarak, tamam yarım yamalak hatırlıyorum ama olsun :))))

üzüldüm. Nasıl Michael Jackson'ın her klibini izlediğimde, her şarkısını duyduğumda yüzümde hüzünlü bir gülümseme oluşuyorsa, bundan sonra Patrick Swayze için de aynısı olacak.

Hayat devam ediyor, iyisiyle kötüsüyle biz de yaşamaya çalışıyoruz.

1 yorum:

  1. bu sene neler oluyor böyle anlamakta güçlük çeker olduk...ard arda bizde en çok yer etmiş sanatçılar gidiyor..sanki anılarımızı biri gelip parçalamaya çalışıyor gibi...eksilme duygusu çok hüzünlü...aşkın ilk tanımı belki de Ghost olmuştu...ilk hayaller Dirty Dancing senaryosundandı belki...oooff kuzucum yaa neler geliyor insanın aklına...

    YanıtlaSil