5 Ekim 2009 Pazartesi

Gracias a la vida - Thanks to life

Gracias a la vida

gracias a la vida, que me ha dado tanto.
me dio dos luceros, que cuando los abro,
perfecto distingo lo negro del blanco,
y en el alto cielo su fondo estrellado,
y en las multitudes el hombre que yo amo.

gracias a la vida, que me ha dado tanto.
me ha dado el oído que, en todo su ancho,
graba noche y día grillos y canarios
martillos, turbinas, ladridos, chubascos,
y la voz tan tierna de mi bien amado.

gracias a la vida, que me ha dado tanto,
me ha dado el sonido y el abecedario.
con él las palabras que pienso y declaro,
"madre,", "amigo," "hermano," y los alumbrando
la ruta del alma del que estoy amando.

gracias a la vida, que me ha dado tanto.
me ha dado la marcha de mis pies cansados.
con ellos anduve ciudades y charcos,
playas y desiertos, montañas y llanos,
y la casa tuya, tu calle y tu patio.

gracias a la vida que me ha dado tanto
me dio el corazón, que agita su marco.
cuando miro el fruto del cerebro humano,
cuando miro al bueno tan lejos del malo.
cuando miro el fondo de tus ojos claros.

gracias a la vida que me ha dado tanto.
me ha dado la risa, y me ha dado el llanto.
así yo distingo dicha de quebranto,
los dos materiales que forman mi canto,
y el canto de ustedes que es el mismo canto.

y el canto de todos que es mi propio canto.
gracias a la vida que me ha dado tanto.

Thanks to life

thanks to life which has given me so much,
it gave me two eyes that when i open them,
i can distinguish perfectly black from white,
and in the high heaven its starry background,
and in the multitudes the man i love.

thanks to life which has given me so much,
it's given me sound and the alphabet,
and with it the words that i think and declare,
mother, friend, brother, and burning light,
the route of the soul of the one i am loving.

thanks to life which has given me so much,
it's given me sound that in all its magnitude,
records night and day crickets and canaries,
hammers, turbines, dogs' barks, storms,
and the voice so tender of my good beloved.

thanks to life which has given me so much,
it's given me the steps of my tired feet,
with them i walked though cities and puddles,
beaches and deserts, mountains and plains,
and your house, your street, and your patio.

thanks to life which has given me so much,
it's given me laughter, it's given me tears,
thereby i distinguish good fortune from ruin,
`the two materials that make up my song,
and the song of all of you that is my own song.

thanks to life which has given me so much!

Mutlaka daha önce biryerlerde dinlediğim, kulağımın aşina olduğu bir şarkıydı ama "Cahil Periler"de ilk duyduğumda belki de filmin etkisiyle beni büyüleyen bir şarkı olmuştur. Ferzan Özpetek filmlerini her zaman sevdim. Konularının etkileyiciliğ, oyuncularının çok iyi olması gibi klasik konulara girmeyeceğim zira onun filmlerini sevenler bunları zaten biliyorlar. Ben filmlerinde kullandığı müziklerden her zaman kelimenin tam anlamıyla büyülendim. Malesef artık siyasal görüşlerinden dolayı onaylamadığım ve tepkili olduğum bir insan bile olsa Sezen Aksu'nun şarkılarının bile farklı bir anlam kazandığına inandırmıştır beni :))

Herneyse şarkının İspanyolcasını ve İngilizce çevirisini paylaşmak istedim bugün. Aslında ne kadar çok müteşekkir olmamız gereken şey var hayata dair, bunları en basit dille anlatan dörtlükler belki de :) ağlamak ve gülmek kardeştir dedi bugün bir arkadaşım, ne kadar doğru diye düşündüm bir anda. insanlar gülerken ağlayabiliyor, ya da ağlarken bir anda kahkahalara boğulabiliyor. Hayata teşekkürlerini sunup, ona basit dizeleri ile minnettarlığını belirten Şilili söz yazarının ise intihar etmiş olması ayrı bir ironi konusudur aslında.

Sonuçta hayat bir yandan bizden alırken, bir yandan da cömertce sunuyor, önemli olan bizden götürdüklerine üzülmek yerine, bize getirdiklerine kucağımızı açıp mümkün olan en iyi şekilde bunları değerlendirmek.

Bi sürü yazmışsın, akıl vermişsin ama sen bunların hangisini yapıyorsun derseniz mutlaka yapamıyorum ben de çok fazla. Ama genel olarak yaşadığım ve verdikleri için minettar olmaya çalışıyorum hayata beni üzse de.

Çok sevdiğim bir laf vardır "Tanrıyı güldürmek istiyorsanız, ona planlarınızdan bahsedin" diye. hayat o kadar büyük bir hızla geçiyor ve değişiyor ki 5 dakika önce düşündüğünüz bir şey 5 dakika sonra geçersiz olabiliyor.

Hayatı sevin ve mümkün olduğu kadar keyif almaya çalışın yaşadığınız her dakikadan. Malesef ne zaman biteceği belli olmuyor.

2 yorum:

  1. tam da bugün okudum bu yazdıklarını kuzum yanımda olmasan bile bir şekilde destek olabiliyorsun ya bana ben daha ne diyim...

    YanıtlaSil
  2. canım benim, bir şekilde bile olsa destek olabildiğimi bilmek güzel :) keşke daha fazlasını yapabilseydim :)))

    YanıtlaSil